Portre Fotoğrafı Nasıl Çekilir? Dikkat Edilecek Noktalar
Bu yazımızı portre fotoğrafı üzerine ayırdık. Canlı olan her fotoğrafta, portreden bahsedilebileceği için çok önemli bir konudur aslında. Acaba Portre fotoğrafı nedir, portre nasıl çekilir? Portre fotoğrafçılığında dikkat edilmesi gerekenler, püf noktaları vs tümü yazımızda.
Portre Nedir?
Fotoğrafın icadından da önce ortaya çıkmış bir tabir olarak portre, kişinin yüzeye yansımasıdır. Önceleri ünlü ressamlara çizdirilirken, şimdilerde fotoğraflanarak devam etmektedir. Sadece insanların değil hayvanların da portreleri çekilmektedir.
Portre kişinin göğüs hizasından yukarısını fotoğraflamak olduğu kadar, tanınabilir özelliklerini tamamını fotoğraflamak anlamına da gelir. Yani belden veyahut boydan portreler de çekilir. Portre fotoğraflarında kişinin içinde bulunduğu fiziki ve ruhsal durum fotoğraflanmak istenir.
Portede Fotoğrafında Dikkat Edilecek Noktalar
Arka Plan:
Portre çekimlerinde asıl amaç kişinin karakterinin fotoğrafa yansımasıdır. Bunun için en önemli faktör mankenin (manken= portresi çekilen kişi) arka plandan ayrılmasıdır. Çekilen kişi arka plandan ayrılmazsa özellikle karmaşık arka saha ile fotoğrafta kaybolur gider; istenilen ortaya konulamaz. Fotoğrafta portreden ziyade karmaşa hakim olur. Birazdan bahsedeceğimiz ortam hakimiyeti haricinde portrelerde karmaşık arka planlar istenmez.
Mankeni arka plandan ayırmanın 2 yolu vardır. İlk yol sade bir arka plan seçmek olacaktır. Yapay bir oram varsa sade arka fon kağıtları ile kolaylıkla bu sadelik sağlanabilir fakat doğal ortamda sade arka plan yapmak daha zor olacaktır.
Doğal ortamda sade bir arka plan için önce renk olarak karmaşık ortamdan kaçınılmalıdır. Sonra nesnel olarak karışık bir ortam varsa yer yine kaçınılmalı gerekirse yer değiştirilmelidir. eğer etrafta varsa renk ve nesne açısından yalın bir fonun önüne de geçilebilir. örneğin mor mir kapı veya gri bir ev duvarı gibi.
Diğer bir yöntem de arka plandaki nesneler ile araya mesafe koymak olacaktır. Çalılıkların hemen önünde değil de 4-5 metre beriden poz verilebilir. Böylece lensin de etkisiyle arka plan daha fazla flu yapılabilir.
Portre Lensleri
2. yol ise portre lensi seçmekten geçer. Portre lensleri genelde prime’dır ve geniş diyafram değerine sahip olur. Örneğin 85mm f1.4 gibi. Lensin diyafram değeri ne kadar küçük olursa arka planı o kadar bulanık yapar ve çekilen kişiyi arka plandan o denli ayrılır. Portre lensleri genelde 50mm den başlar ve 200, 300 mm ye kadar gider. İdeali 85 -135mm aralığıdır. Diyafram ise odak uzaklığına bağlı olmakla beraber max f4 e kadardır.
Ayrıca alan derinliği konusunda da bahsettiğimiz üzere, arka planın bulanıklığı için illa portre lensi olmasına da gerek yoktur. Odak uzaklığı fazla olan lenslerin de arka planı yok etme yeteneği fazladır. Örneğin 70-300mm lens 300mm ile güzel portreler çekilebilir. Diyafram değeri de genelde 300mm de f5.6 civarıdır
Cep telefonu ile portre çekmek ise hiç kolay değildir. Arka plan normal çekim de yok edilemez. Bu yüzdendir ki bir çok cep telefonunun gelişmiş modunda portre için özel kısım ayrılmıştır. Portre modu ile çekimde ark planı dijital olarak bulanık hale getiri ve mankeni ön plana çıkarır. Tabi lens kullanarak yapılan bulanıklık gibi asla profesyonel olmaz. Hatta hatalar da barındırabilir. Ama yine de portre modu kullanılınca manken daha ön plana çıkacağı için tercih edilmektedir.
Odaklanma ve Kadrajlama:
Portrede en çok dikkat dilecek konulardan birisi de odak noktasıdır. En güze portre fotoğrafları için gözler netlenmelidir. Diyafram açıklığı fazla bir lens ile çekilebilecek portre fotoğraflarında netlik çok hızlı yer değiştirebilir. Mümkünde makine sabitlenerek netlemenin yer değiştirmesi engellenebilir.
Odaklamanın doğru yapılması için varsa makinede göz takibi özelliği açık tutulmalıdır.
Fotoğrafı çekilen kişinin (manken) gözlerine, yakınlaştırma kullanarak netleme ayarlanmalıdır. Özellikle boyun veya göğüs portrelerinde muhakkak yakınlaştırmadan yardım alınmalıdır. Aksi takdirde netlik gözlerden buruna veya kulaklara kayabilir ve buda istenmeyen durumlar ortaya çıkarır.
Portre de olsa çekilen fotoğraf kompozisyon kuralları çerçevesinde estetik olmalıdır. Dolayısı ile kullanılan öğeler elverdiği müddetçe kompozisyon kurallarına riayet edilmelidir. Önemli öğe, üçler kuralına göre yerleştirilmeli, bakış boşluğu için yer ayrılmalı veya …. edilmelidir.
Manken ve ortam müsaade ederse, faklı açılardan birçok kare alınmalıdır. Gerekirse manken direktiflerle yönlendirilmeli ve poz vermesi sağlanmalıdır. Lakin verilen poz doğallığı ve ya kompozisyonu bozacak şekilde olmamalıdır. Konu ve kompozisyonun gerektirdiği şekilde açı ve poz değiştirilmelidir.
Işığı Doğru Kullanmak
Işık kullanımı her fotoğrafçılık türünde olduğu gibi portre de de çok önemlidir. Hatta diğer fotoğrafçılık türlerinden farklı olarak portrede daha önemli hale gelir. Işık ve aynı zamanda neden olduğu gölgeyi doğru kullanarak daha estetik, daha karizmatik, hoş görünen fotoğraflar çekebiliriz.
Yapay ortamda iseniz ışığı ayarlayıp istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. Fakat doğal ortamda iseniz ve güneş varsa işler daha zor bir hal alır. Güneş hem mankenin üzerine hem de arka plana düşerken kontrol edilmelidir.
Kişinin üzerine direkt güneş ışığının düşmesinden kaçınılmalıdır. Zira güneş çok sert bir ışık kaynağıdır. Fotoğrafta ciddi yanık veya ciddi gölgeler oluşturabilir. Mankenimizin yüzünün tamamının gölgede kalmasına dikkat etmek gerekir. Güneş kişinin arka kısımlarında kalacak şekilde konumlandırılmalıdır. Yüzün daha iyi ışık alması ve yüz detaylarının ortaya çıkması için yansıtıcılar (reflektörler) kullanılabilir.
Doğal ortamda da yapay ışıklara ihtiyaç duyulabilir. Özellikle güneş tam arakada batma konumundayken. Güneşe göre ışık ölçümü alındığında yüz tamamen karanlıkta kalacaktır. Yüzü aydınlatabilmek için mecburen patlatmalı flaş tarzı yapay ışıklardan destek alınmalıdır.
Işık arka planda aydınlatılacak öğeler için de doğru kullanılmalıdır. Şayet yansıyacak bir yüzey arka planda var ise konum değiştirilmeli ve yansımanın önüne geçilmelidir. Aksi takdirde portre fotoğrafınıza nur yağabilir.
Portrede ışık kadar gölge de kullanılır. Vurgulama ve ya duygu gücünü arttırmak için gölgeden yararlanılabilir. Yüzün veya ortamın bir kısmı gölgede bırakılabilir. Dolaylısı ile ışık gelen bölge daha da ön plana itilir. Az biraz low key tekniği ile ilgilidir.
Ortamı – Ambiyansı Yakalamak
Bir kömür işçisinin yüzündeki acı-tatlı gülümsemeyi, arkada belli belirsiz kömür madeni dekoru ve yüzündeki kömür karaları ile çekmek…. Duygu gücü çok kuvvetli portre fotoğrafları için sayfalarca izleyici yorumu yapılabilir. Sadece bir fotoğraf o kadar çok şey anlatır ki, kaç kalem yazsa kaç defter dolsa bu duyduğu izleyiciye geçiremez. İşte içinde bulunulan ortam portrenin anlatım gücü ile doğrudan alakalıdır.
Kişilerin karakterleri farklı farklıdır. Hiç kimsenin gülüşü bir diğerine benzemez. Bazen arada o kadar çok farklı karakteri olan birisi vardır ki, onu kesinlikle diğerlerinden ayırır. Fotoğrafçı özel bu tarz karakterleri kaçırmamalıdır. Örneğin masmavi gözleri olan bir kız çocuğu, çilli bir ortaokul öğrencisi veya uzun burunlu bir dedeyi. Bu tarz karakter portreler dünya genelinde takip edilir ve takdir toplar. Bakınız McCurry nin Afgan Kızı.
Portrenin bir hikayesi olması efdaldir ve bu hikaye biraz da içinde bulunduğu ortamla alakalıdır. O yüzden çekilen fotoğrafta portre kadar arka plan da önemli hale gelir. Tarlada çalışan alnından ter akan bir teyze fotoğraflanmak istenirse, akan terin hikayesi de fotoğrafa yansıtılmalıdır. Bahsettiğimiz yansıtma az yukarıda yazdığımız arka planın karmaşıklığını ortaya çıkarmamalı sadece portrenin gereği kadar hikayesini anlatmalıdır.
Portre ortamının yakalanması fotoğrafı biyometrik ya da vesikalık olmaktan kurtarır. Vesikalık fotoğraflarda duygu veya ortam aranmazken portre fotoğraflarında duygu, iş, oluş ve ya ortam aranır. Hatta manken kendi doğal ortamında olsa daha da duygu aktarımı olur. Örneğin bir jokeyin at üzerinde rakibi ile yarışma anındaki portresi. Gözünün bir ucuyla hedefine olan mesafesini hesaplarken bir ucuyla da rakibine bakıyor ve canhıraş eliyle de atını kırbaçlıyor…
Modelin karakteri belli bakış açılarından daha fazla hissedilir. Dolayısı ile farklı farklı açılar ve pozlar denenmelidir. Fotoğrafçı hızlı olmak ve neyi çekeceğini bilmek zorundadır. Mankenine özel pozlar verdirmek için direktif verebilir. Çokça çekim yapmayı ihmal etmemelidir. 1 çekeyim tam çekeyim mantığı işlemez. Çok çekip aralarından iyi olanları seçmek durumundadır.
Fotoğrafta Portre Çeşitleri
1.. Boy portresi: Kişinin içinde bulunduğu ortamı, kişinin baştan ayağa tüm vücudunu fotoğraflayarak oluşturulur. Birkaç kişilik bir topluluğu ve içinde bulunduğu ortamı fotoğraflayarak da olur. Arka planın yok edilmesi oldukça zordur. Uzun odaklı portre lensleri kullanılır. 300mm f2.8 veya 400mm f4 gibi.
2.. Bel portresi: Mankenin beli hizasından yukarısının kullanıldığı fotoğraflardır. Topluluk veya tekil olabilir. İçinde bulunduğu ortamın tüm detaylarını içermez. Belli bir alana yoğunlaşabilir. Genellikle 135mm civarı odak uzunluğu kullanılır.
3. Göğüs portresi: En çok kullanılan çeşitlerden biridir. Mankenin boyun altı ve baş üstü hizalanır. Arkan plan kolaylıkla yok edilebilir. 50mm den 200mm ye her lensle çekilebilir. Ortamın ambiyansını pek yansıtamaz. Kişinin duygu ve düşüncelerine ortamın özel durumu eşlik edecekse tercih edilebilir.
4. Baş portresi: Sadece boyun üstü kullanılır. Kişinin içinde bulunduğu duygu yoğunluğu için kullanılabilir. Yüzdeki detayların her biri önem arz eder, yani detay fotoğrafçılığı da kullanılacaksa tercih edilebilir. Ortamı yansıtmak oldukça zordur ve çoğunlukla ortam önemsizdir.
Müdahale:
Fotoğraflar çekildikten sonra işlenmelidir. İyi portre fotoğrafları genelde dışarıdan müdahale edilen fotoğraflardır. İşlemenin kaliteli olması için de raw çekmek faydalı olur. Başta kırpma yapılarak fazla öğeler temizlenir ve teraziye alınır. Sonra gerektiği gibi kontrast, renk ve keskinlik, daha sonrasında da fotoğrafçının isteğine göre diğer ayarlamalar yapılır. Böylece güzel olan portre fotoğrafı daha güzel hale gelir.